İncirliova'nın Kurtuluşu
'nın Kurtuluşu | |
Kurtuluş Savaşında Incirliova
I. Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı Devleti, Itilaf Devletleri tarafından tarih sahnesinden bütünüyle silinmek istendi. Sevr Antlaşması ile bir araya gelen Itilaf Devletleri, Ege Bölgesini savaşa sonradan katılan Yunanistan’a verdiler. Yunanlılar 19 Mayıs 1919’da Izmir’ e çıktılar ve üç koldan Anadolu’ ya yürüyen Yunanlıların Güney kanadının hedefi Aydın?dı. Bunun için önce 22 mayısta Selçuk’u 26 mayıs’ta Germencik ve Incirliova?yı 27 mayıs’ ta da Aydın?ı işgal ettiler ve Nazilli’ ye kadar ilerlediler. Menderes nehrinin kuzeyini Yunanlılar, güneyini de Italyan’lar işgal etmişti. Incirliova’nın işgalinde Yunanlılar, Istiklal Mahallesinde karakol kurmuşlardı. Işgal sonrası yerli halk evlerinden dışarı çıkamaz olmuştu. Incirliova’ da Rum nüfusunun fazla olmasından Yunanlılar büyük cesaret alarak kasabayı yağma etmiş, direnenlere büyük eziyetler vermiş, insanlar boğazlanmıştı. Incirliova halkı, erkeği, kadını, çoluğu çocuğuyla işgale boyun eğmemişti. Işgal süresince Yunanlılara sürekli karşı koymuşlardır. Bu direniş hareketi karşısında Yunanlılar, güçlerini göstermek, yerli halkı sindirmek için incir bahçelerine gidenlerin yollarını kesmiş ve onlara işkence yapmıştır.Yunanlıların zulmünden kaçanlar, menderes nehrinin karşısındaki köylere çekilmişlerdir.
Erbeyli Baskını
Aydın ve Nazilliyi işgal eden Yunan Kuvvetleri, Anadolu’da başlayan işgale karşı hareketlerden çok tedirgindir. Muğla gönüllü müfreze kumandanı Bakırköylü Teğmen Kadri Bey, Yunan müfrezelerinin mevcutlarını, bunların nerede yatıp nerede kaldıklarını tespit etmiş, bunlar arasında baskına en elverişli yerin Erbeyli istasyonu olduğunu tespit etmiş, hazırlıklar başlamıştır. 20-21 Haziran 1919 gecesi, bir ağır makineli tüfek ve yetmiş kişilik kuvvetle, Erbeyli Istasyonu yakınındaki, Yunan askerlerinin bulunduğu hangarlara hücum ederek, düşmanla şiddetli bir çatışmaya girmiştir. Bir müddet sonra bizim müfrezenin arkasında da silahlar patlamaya başlıyor. Meğer oradaki işgal kuvvetlerinin bir kısmı Erbeyli köyünün içinde oturuyormuş silah sesi üzerine yetişip bizim güçleri arkadan iki ateş arasına alıyorlar. Makineli kullanan onbaşı vurulup şehit düşüyor. Erlerden birkaçı yaralanıyor. Ortalık aydınlanmadan çekilmenin daha hayırlı olacağını düşünen müfreze kumandanı, Makineli tüfek subayı ve erleri kuzeye dağ yönüne, diğerlerini de güneye ovaya gitmek suretiyle ikiye bölüyor. Müfreze kumandanı ile beraber ova istikametini tutanlar, Osmanbükü Gemisi ile Menderes Nehrini geçerek Çakmar çiftliğine ulaşıyorlar. Üç saat devam eden çatışma sonunda, bizim 7 şehit ve birkaç yaralımıza karşılık Yunanlıların ölü ve yaralı sayısı 70-80 kişi kadardır. Daha sonra Yunanlılar yaralı ve ölüleri trenle Aydın’a getirip Türk halkına göstermişlerdir. Aynı gün Erbeyli ve civarında ele geçirdikleri 72 Türk vatandaşı ile Germencik ve Incirliova’da silahsız vatandaşımızı öç almak için öldürmüşlerdir.
Incirliova halkının, bu karşı koyma hareketleri işgal süresince devam etmiştir.
Erbeyli baskınında şehit düşenlerin hatırasına, 21.06.1919’da bir anıt yaptırılmıştır. Anıt üzerinde ‘Arkadaş Anayurda saldıranlara ilk kurşun atan yiğitleri unutma, o yiğitler ki bu koşuğu okuyarak yurda canlarını armağan ettiler;
Öz Türk olan yağınına baş eğmez Özgürlüksüz Türk’e ülke gerekmez’ yazmaktadır.
Erbeyli baskınının ardından Incirliova ve köylerindeki halk büyük korkuya kapılarak dağlara doğru çekilmek zorunda kalmışlardır. Isafakılar Köyünden Durmuş Ali, halktaki korkuyu görünce, Arzular köyünden adam toplamış daha sonra diğer köylerden gelenlerle, Köylerde milli mücadelenin Incirliova’daki ilk adımlarını atmıştır. Köşk’e gidip Demirci Efeden silah istemiş, Demirci Efe den aldığı 30 kadar silahla Danişmentli Hacı Ahmet’in klavuzluğu ile Aydın Topyatağı?nı basmak vazifesini almış, bu baskını kısmen başarmış, iki gün sonra da Köprüovası yakınlarında düşmana baskın vermiş, onların maneviyatını bozmuştur. Ballı Kaya çevresindeki baskınlardan elde ettiği ganimetleri (ilaçlar, silahlar, sardalyalar) dağ yolundan katırlarla Nazilliye aktarmış, bu çevrede 50 kadar kızanı şehit olmuştur.
|
|
Atatürk’ün önderliğinde başlayan Istiklal Savaşında Yunanlılar, Ingilizlerin verdiği destekle kendilerine çok güveniyorlardı. Fakat 26 Ağustosta başlayan Büyük Taarruzla geri çekilmeye kaçmaya başlamış, kaçarken her tarafı yakıp yıkmışlardır. Muharebeyi kaybeden Yunanlılar Izmir’e doğru kaçmaya başladılar. Yolda rastladıkları bütün hayvanlara kurşun sıkarak öldürüyorlardı. Incirliova’da, yakılmak felaketinden kurtulamadı. Kaçanların bir kısmı atlı bir kısmı da trenle kaçıyor her durakta Rumlar ve Yunan askerleri yakıp yıkıyor, öldürüyor ve ırza tecavüz ediyordu. Bütün bu kabus dolu günler 7 Eylül 1922 günü Türk Ordusunun Aydın ve Incirliova’dan düşmanı temizlemesi ile son buluyor. Lozan Antlaşmasının ilanından sonra, Rumların boşalttığı yerlere Atatürk’ün emri ile Yunanistan sınırları içerisinde kalan Türkler (tüm mal ve gayrimenkullerini bırakmak mecburiyetinde kalarak) yerleştirildiler. Bu ilk mübadeleden (değiş-tokuş) sonra Girit ve diğer adalardan da Incirliova’ya yerleşenler oldu.
|
|
İncirliova'nın kurtuluşu ile ilgili şiir | |