Afyon'un Kurtuluşu
Afyon'un Kurtuluşu | |
28 Mart 1921’de şehri Yunanlılar işgal etti. Sonra 7 Nisan 1921’de geri çekilip 13 Temmuz 1921’de yeniden aldılar. Türk İstiklal Harbinin dönüm noktası olan Başkomutanlık Meydan Savaşı, Afyon’da cerayan etti. 27 Ağustos 1922’de, Afyon yeniden hakiki sahipleri olan Türklerin eline geçti... Yunanlılar 1 sene 25 gün süren işgallerinde Afyon’u aşırı derecede tahrib ettiler. 27 Ağustos’ta Afyon’un kurtuluş törenleri, 30 Ağustos Zafer Bayramında ise Dumlupınar’da törenler yapılır. |
|
Adımızı bütün dünyaya altın harflerle yazdıran İstiklal Savaşımızın geçtiği ilimiz, coğrafî konumu dolayısıyla her dönem insanların ele geçirmek istediği bir yerdir. Bu sebeple İstiklâl Savaşında Afyonkarahisar'ın önemli ve seçkin bir yeri vardır. Afyon, Kurtuluş Savaşı açısından son derece önemli bir bölgedir. Bunun sebepleri şöylece özetlenebilir: Afyon bölgesi, Yunanlıların son durağı olduğundan, istikbâldeki Millî Mücadele bu topraklar üzerinde başlayacaktı. Ayrıca Afyon, Ege Bölgesi'ndeki sivil direnişin temel taşlarından biri olan Afyon Kongresi'ni gerçekleştirmekle Doğu'da yapılan kongrelerle Batı'da yapılan kongrelerin birleşmesini sağlamış, iki bölge arasında çıkması muhtemel sürtüşmeler bu toplantıyla önlenmiştir. Bu kongreyle bütün müdafaa-i hukuk, redd-i ilhak ve kuva-yı milliye harekâtı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin denetimi altına alınmıştır. Ayrıca Afyon, Afyon-Eskişehir, Afyon-Kütahya, Afyon-Uşak demiryollarının odak noktası olması hasebiyle silâh, cephane, erzak naklinde son derece önemli rol oynamış, ordumuzun nakliye ihtiyacı daha çok bu demiryolları vasıtasıyla sağlanmıştır. Ayrıca Afyon, İzmir-Afyon demiryolu hattıyla İstanbul-Bağdat demiryolu hattı Afyon'da birleştiklerinden, bölgeler arası nakliyenin büyük yükünü Afyon çekmiştir. Yunanlılar, İngilizler tarafından Anadolu'yu işgale teşvik edilmişler ve onlardan büyük destek görmüşlerdir. Yunanlılar Ege Bölgesi'ni, dolayısıyla onun son kalesi ve durağı konumunda olan Afyon'u da bu yüzden işgal etmişlerdir. Afyon, Yunanlılar tarafından iki defa işgal edilmiştir. Birinci işgal pek etkili olmayıp saman alevi biçiminde tezahür etmiş, ikinci işgal ise yaklaşık olarak 14 ay sürmüştür. Afyon, Yunanlılar açısından son derece stratejik öneme sahip bir bölgedir. Bunun sebebi, Afyon'un yolların birleştiği mevkide bulunmasıdır. Afyon-İzmir demiryolu hattının başlangıç noktası Afyon'dur. Bu demiryolu hattına sahip bir Yunan Ordusu iaşe ve ikmalini emniyetli ve süratli bir şekilde karşılama imkânına sahiptir. Ayrıca muhtemel bir geri çekilme harekatında bu demiryolu canlarının güvencesidir. Ayrıca Milli Mücadele'nin kalbi olan Ankara'nın hemen yakınında bulunması onunla komşu olmasıdır. Afyon'un bu yönü, bilhassa Sakarya Muharebesi'nde ortaya çıkmış düşman, Emirdağ (Aziziye) yolu ile Polatlı önlerine kadar geldiğinde önemini göstermiştir. Ayrıca Afyon, muhtemel bir Anadolu harekâtının kilit noktasıdır. Yunanlılar, Türklüğü Anadolu'dan silmek sevdasına kapıldıklarından ve Anadolu içlerine yapılacak bir askerî harekâtın başlangıç noktası, Afyon'u gördüklerinden dolayı ordularının cephede yerleşmesi bu duruma göre düzenlenmiştir. Afyon'dan kuzeye, Eskişehir'e doğru uzanan ve 300 kilometreyi bulan geniş cephede, daha az kuvvet bırakılmıştı. Afyonkarahisar Bölgesi, Yunanlılar tarafından hem güvenlikleri, hem de muhtemel harekatları açısından son derece öneme haiz bir bölge olarak mütalaa edilmiş, kaderleri de bu topraklarda belirlenmiştir. Mondros Barış Andlaşması'ndan (Aralık-1918) hemen sonra İngiliz, Fransız ve İtalyan birlikleri yer yer Osmanlı topraklarına girdiler. Bu arada, 16 Nisan 1919'da Fransızlar Afyonkarahisar istasyonuna yerleşti. 21 Mayıs 1919'da iki subay ve 262 erden meydana gelen bir İtalyan birliği de Afyonkarahisar'a geldi. Bu birlikler, 17 Mart 1920'de buradan çekilerek yerlerini Yunanlılara bıraktılar. Çok kısa süren birinci işgalden sonra, 13 Temmuz 1921'de Afyonkarahisar ikinci kez işgal edildi ve tam bir yıl, bir ay, 25 gün Yunan işgali altında kaldı. İlimiz topraklarına yerleşmiş bulunan Yunan kuvvetleri, önce Sakarya'da, daha sonra da bu yenilgiden kurtulamadan ve güçlenme fırsatı bile bulamadan Kocatepe-Dumlupınar arasında 26-30 Ağustos 1922 günlerinde "Büyük Taarruz Harekâtı"mızla daha büyük bir darbe yiyerek yurdumuzdan kovulmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra Yunanlılar Afyonkarahisar'da yayılmak ve temelli yerleşmek istediler. Afyonkarahisar'ın Türk Millî Mücadelesinde şeref duyacağı bir husus da, düşmana ilk kurşunun, bir Afyonkarahisarlı Komutan olan Ali Çetinkaya tarafından atılmış olmasıdır. (28-29 Mayıs 1919 172.Alay Komutanı Ayvalık). Afyonkarahisar'ın kurtuluş plânları Akşehir'de yapıldı. Daha sonra Şuhut'a gelindi. Atatürk, İnönü ve Fevzi Paşa'nın gizlice hazırladıkları Büyük Taarruz plânları Afyonkarahisar'da eski Belediye Binasında yapıldı. Millî Mücadelenin kazanılmasında Afyonkarahisar halkının büyük katkısı vardır; çünkü Afyonkarahisar halkı, Atatürk ve millî kuvvetlere manen ve maddeten büyük desteklerde bulundu. 26 Ağustos 1922 günü, saat 05.30 'da top ateşiyle aydınlanan Kocatepe'den fırlayan ordumuz, sıra sıra tel örgülü, makinalı tüfek ve top yuvalarıyla pekiştirilmiş Yunan mevzilerine, büyük bir insan üstü güçle atılarak saldırıya geçmiş, makasla, dipçikle hatta elleriyle, bedenleriyle parçaladıkları tel örgüleri aşıp, mevzileri bir bir ele geçirerek Kurtuluş Savaşı destanını yazdırmıştır. Başkomutanımızın önderliğinde, Milletimizin bütün insanlarının büyük çaba ve destekleri ile yurdumuz içinde bir tek düşman eri bırakılmayıncaya dek bu taarruz harekatımız sürdürülmüş ve İzmir'de noktalanmıştır. İlk gün 1 ve 2 nolu tepeler, Tınaztepe, Kılıçarslan 1. ve 2. noktaları, Belentepe, Erkmentepe, ikinci gün Çiğiltepe ve Afyon( 27 Ağustos 1922, saat 17.oo) ele geçirildikten sonra, üçüncü gün Batı Cephesi ve Ordu karargâhları Afyon'a getirilip Belediye Binasında (bugünkü Zafer Müzesi) üslendirilmiş ve 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi buradan yönlendirilmiştir. Mustafa Kemal Paşa, 21 Ekim 1925 günü Afyon Türk Ocağında ve Başkomutanlık Savaşının ilk kutlanışında, 30 Ağustos 1924 günü Dumlupınar yakınlarında ki Çataltepe'de öğleden sonra saat 03.30'da söylediği nutkun özetinde: "Afyonkarahisar, Son Büyük Zaferin Kilidi Oldu, Esası Oldu, Afyonkarahisar'ın Tarihi Savaşımızda Unutulmaz Parlak Bir Sayfası Vardır." "Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Muharebeleri, Türk Ordusunun, Türk Subay ve Komuta Heyetinin Yüksek Gücünü ve Kahramanlığını Tarihte Bir Daha Tespit Eden Çok Büyük Bir Eserdir. Bu Eser Türk Milletinin Hürriyet ve İstiklâl Fikrinin Ölmez Anıtıdır." demiştir. Gazi Mustafa Kemal, 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta kesin bir sonuca bağlanan 5 günlük "Başkomutanlık Savaşı" sırasında, 27 Ağustos 1922'de düşmandan temizlenen Afyon'a 23 Mart 1923'te gelmiş, Afyon halkının sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Dumlupınar Zaferi'nin 3.yıldönümünde Afyon gençlerinin telgrafına Gazi Mustafa Kemal şöyle cevap veriyor: "Dumlupınar'ın 3.Yıldönümünü kutlarken beni hatırladığınız ve hakkımda gösterdiğiniz samimi duygular için teşekkürlerimi sunarım. Asrın bütün icaplarını tamamıyla anladıklarına inandığım, Sayın Karahisarlıların askerî zaferimizde olduğu gibi ve sosyal devrimimizin en ön saflarında da kendine yaraşan saygılı yerde yürüyeceklerine eminim. Bu bakımdan bana düşen vazifelerin yerine getirilmesi ve belli edilmesinde bir an bile tereddüt etmeyerek, Milletin güven ve sevgi ile bağışladığı, kuvvet ve yetkiyi iyiye kullanacağımı arz etmekle seviniyorum. Hepinize selâm ve sevgiler." KAYNAK: afyonhaber.com |
|
|
|
Afyon'un kurtuluşu ile ilgili şiir | |